Son günlerde bir grup akademisyenin yayınladığı bildiri ile ülkemizi ve bölge insanını meşru olmayan silahlı yöntemlerle adeta esir almaya çalışan terör örgütü görmezden gelinerek, devlet güçlerini “suçlu” göstermenin bilimsel ahlâk ve aydın namusu bir yana insafla da bağdaşmadığının bilinmesini istiyoruz.
Her koşulda görevlerini yapan ve bunu yaparken canını ve kanını ortaya koyan, bu vatan için gözünü kırpmadan şehitler veren devlet güçlerinin önlem ve operasyonlarını “kasıtlı ve planlı kıyım” olarak değerlendirmek gaflet, dalalet ve hatta ihanettir.
Bölgedeki devletine bağlı masum insanların yaşadıklarının çok zor ve yıpratıcı olduğunu kabul ediyor, acı ve sıkıntılarını yürekten paylaşıyor, operasyonların sivillerin mümkünse hiç zarar görmeyeceği bir şekilde gerçekleştirildiğine inanıyoruz. Aynı zamanda gayri meşru güçlerle mücadele etmenin ne denli zor bir görev olduğunun da farkındayız.
Bölgede yaşayan kardeşlerimizin ülkemizin diğer yerlerindeki gibi huzur ve güven içinde bir hayat yaşamaları en içten dileğimizdir.
Bölgeyi yaşanamaz kılmak için her türlü terör faaliyetini yapan dahili ve harici şer odakları son olarak “Sultanahmet Saldırısı”nı gerçekleştirmiş ve bu defa ülkemizde misafir durumda olan masum turistleri hedef almıştır.
Bu münasebetle dünyanın her yerinde terörü ve bunu yöntem olarak kullananları lanetlediğimizi; terörün son mağdurları olan yabancı misafirlerimizin, ailelerinin ve vatandaşlarının acılarını paylaştığımızı belirtir taziyelerimizi ve geçmiş olsun dileklerimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.
KSÜ SENATOSU